18 Ekim 2009 Pazar

bundan tam 17 gün önceydi... hayatımın 3. yatılı kalma(ya çalışma) denemesi.. sadece 12 saat sürdü. zaten rekor 3 gün, o da zonguldak olduğundan, hani eşyalarımı ışık hızıyla toplayıp eve koşma şansım olmadığından. bi kere kendimi kandırmaya gerek yok.. temmuz'dan beri kafamda planlıyorum: daha iyi çalışırım, yatılılığa alışırım filan diye. oysa defalarca kez gördüm ki, yurtta çalışamıyorum. biliyosun ki onca yabancı insan arasında kötü hissediceksin kendini, niye gidiyosun? yurda yerleştiğimin ertesi günü eve döndüğümde bi sürü şeyi anlamıştım. şöyle ki; bizim evdeki komedinin %0,1'i bile orda yok. canım her sıkıldığında "pencereden atcam kendimi haa" diyip naz yapabilceğim ana baba yok.. ablalar var ama :D televizyon ve bilgisayar yok, bu apayrı bi zorluk olcaktı benim için, geçtim. yemeklerle dalga geçip "damak zevkime uymamış.. yine de,bi tabak daha alabilir miyim?" ya da "servis yine gecikti" demek yok!! ve en önemlisi.. birlikte diş macunu,ütü,telefon reklamları çektiğimiz, iki günde bi abuk subuk şarkılar yapıp onları operadaymışçasına çığıran kardeşler yok. kardeşlerimsiz olmaz zaten :P neyse, şu an mutluyum huzurluyum :D ev gibisi yoktur.. diyor ve üniversiteye kadar evimizin, ailemizin değerini biliyoruz...